Omuz sıkışma sendromu tedavi edilmezse önemli sıkıntılara yol açabilir

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ertoğrul, omuz sıkışma sendromuna ait değerlendirmelerde bulundu.

Ertoğrul, omuzda yaşanan ağrıların, pek çok kişinin günlük ömrünü olumsuz etkileyebildiğine dikkati çekerek, birçok hadisede sorunun cerrahi müdahale olmadan tedavi edebileceğini aktardı.

Omuz sıkışma sendromunun çoklukla 40 yaş ve üzerindeki hastalarda görüldüğünü belirten Ertoğrul, “Bu hastalık, baş üstü aktivite gerektiren sporlar ve mesleklerle ilgilenen şahıslarda daha yaygındır. Hastalar gece ağrıları, omuzda ağrı, kıyafet giyerken zorluk üzere şikayetlerle bize başvururlar.” tabirlerini kullandı.

Tedavi sürecinde ekseriyetle cerrahi müdahale yapılmadığını anlatan Ertoğrul, hastaların birçoklarının tedavi edilmediği için iyileşmediğini vurguladı.

Ertoğrul, tedavi için antienflamatuar ilaçlar kullanıldığını, fizik tedavi ve gerekirse steroid enjeksiyonlarının uygulandığını belirtti.

Omuz sıkışma sendromunun sebepleri ortasında tendon ödemi, kas iltihaplanması ve kemik eğriliği yer aldığını kaydeden Ertoğrul, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tedavi için birinci etapta ilaç tedavisi ve fizik tedavi uygulanıyoruz. Şayet hastalık ilerlemezse, tedaviyle başarılı sonuçlar alabiliyoruz. Tedaviye karşılık alınamadığı takdirde, son deva olarak artroskopik kapalı cerrahi müdahaleyle sıkışıklık ve ödemli dokuları temizliyoruz.”

Profesyonel atletlerde daha süratli bir tedavi süreci gerektiğine işaret eden Ertoğrul, steroid enjeksiyonlarının erken periyotta ön plana alındığını ve fizik tedaviyle desteklendiğini kaydetti.

Ertoğrul, “Sporcuların süratli bir formda geri dönmesi için bu prosedürler tesirli olabilir. Fakat tedavi edilmediğinde ilerleyen kademelerde kas yırtıkları üzere daha önemli meseleler ortaya çıkabilir. Omuz sıkışma sendromu, erken devirde tedavi edilmezse, uzun vadede daha önemli sıhhat meselelerine yol açabiliyor.” tabirlerini kullandı.